Login

Lost your password?
Don't have an account? Sign Up

Ayva

AYVANIN KÜLTÜR TARİHİ
Ayvanın anavatanı kuzey – batı İran, kuzey Kafkasya, Hazar Denizi dolayları ve kuzey Anadolu’ dur. Yabanileri doğuda Türkistan’ a kadar uzandığı gibi batıda da Avrupa’ nın Güney bölgelerine ve kuzey Afrika’ ya kadar genişler. Adları sayılan bu yerlerde ayva yabani olarak yetişmektedir.
Ayva kültürü çok eski çağlardan beri bilinmektedir. Kültürü Anadolu’ dan, milattan önceki yıllarda Yunanistan ve Roma’ ya geçmiştir. Milattan önce 650 yıllarında Yunanistan’ da yetiştirildiği bilinmektedir. Sonradan orta ve doğu Avrupa’ya yayılmıştır.
Ayva bugün Avustralya hariç diğer ülkelerin hepsinde yetiştirilmektedir. Bununla birlikte, bu meyve türü öteki meyvelere göre rağbet görmemiş ve üretimi sınırlı kalmıştır.

SİSTEMATİĞİ VE GENOLOJİSİ

Ayva (Cydonia vulgaris Pers.) Rosales takımının, Rosaceae familyasının Pomoide altfamilyasının Cydonia cinsine girer.
Cydonia cinsi içerisinde bu türden başka, özellikle süs bitkisi olarak önem kazanmış Cydonia sinensis Thouin ve Cydonia japonica Pers. olmak üzere iki tür daha vardır. Bu iki tür Türkiye’ de süs bahçelerinde yer almış bulunmaktadırlar.
Cydonia vulgaris türü içerisinde iki botanik varyete ayrılabilir. Bunlardan C. vulgaris maliformis, meyveleri elma biçiminde olan kültür çeşitlerini, C. vulgaris piriformis ise meyveleri armut şeklinde olan çeşitleri içine alır.

Ayvalarda kültür çeşitleri buna yakın olan akraba olan elma ve armutlardaki kadar fazla değildir. Buna sebep, kültürünün önem kazanmamış olması yüzünden yeni çeşitlerin seleksiyon ve ıslahı üzerinde durulmaması, aynı zamanda çoğunlukla da kendi kendini dölleyen bu çeşitte melez açılmasının çok olmaması yüzünden yeni çeşitlerin tabi olarak ortaya çıkma şansının azlığıdır. Ayrıca çok eski zamanlardan beri vejetatif üretme (çelik, dip sürgünü) metodunun kullanılması da çeşit sayısının azlığında etkili olmuştur. Elimizde bulunan kültür çeşitleri yabaniler içerisinde nispeten yüksek kaliteli olanlarının seçilmesi sureti ile ortaya konulmuştur.

POMOLOJİK BAKIMDAN SINIFLANDIRILMASI

Ayvalar şimdiye kadar daha çok meyve şekli dikkate alınarak iki gruba ayrılmıştır.

1 – Meyveleri elma biçiminde olan ayvalar (v. maliformis)
2 – Meyveleri armut biçiminde olan ayvalar (v. piriformis)

Bizim ayva çeşitlerimizin çoğu, Limon, Demir, Ekmek ve Bardak ayvalar bu ikinci gruba girer.

ÇEŞİTLERİ

Bardak Ayvası; özellikle Kocaeli bölgesinde yetiştirilen bir çeşittir. Bağlar arasında bu ayvaya kirazlar ile birlikte rastlanır.
Meyvelerin üzeri sık tüylü, eti gevrek, sulu ve mayhoştur. Eylül sonlarında toplanarak hevenk yapılır ve uzun bir süre kilerde saklanır.
Ağacı çoğunlukla tek gövdeli, orta irilikte (3 – 4 m) ve verimlidir.

Demir Ayvası; bu çeşidin meyveleri ekmek ayvasına göre küçük şeklide toparlaktır. Meyve eti çok sıkı olduğundan bu ad verilmiş olsa gerektir.
Meyve yeşilimtırak sarı renkte, tüysüz, parlak, eti sert, sulu, mayhoş ve boğucu değildir. Ekim ayında olgunlaşır.
Ağacı orta kuvvette olup çok gövdelidir. Ağaçları önce dikine büyürlerse de meyveye yattıktan sonra dalları sarkmaya başlar.

Ekmek Ayvası; Bu çeşidin aynı ad altında tanınan bir çok tipleri vardır. Bu tiplerde meyveler gerek tat ve gerekte büyüklük bakımından farklılık gösterir.
Esas tipi teşkil eden Ekmek ayvaları güzel sofralık ve mutfaklık meyvelerdir. Bunlarda meyveler; iri ve gösterişli, sap tarafı dar, karın kısmı geniş, kabuk sarı renkte, üzeri hafif havlı, kalın, meyve eti; gevrek sulu ve mayhoştur. Kocaeli bölgesinde Eylül sonlarında toplanan meyveler Şubat ayına kadar saklanabilir.
Ağacı, orta kuvvette büyür, seyrek dallıdır, verimlidir.

Limon Ayvası; Piyasalarda aranan bir çeşittir.
Meyveler toparlak, sap tarafına doğru uzunca, kabuk limon sarısı renginde, havlı, kalın ve sert, eti; sarımtırak, gevrek, bol sulu ve mayhoştur. Eylül sonlarında olgunlaşan meyveler Aralık ayına kadar saklanabilir.
Ağacı, orta kuvvette gelişir, önce dikine büyür, ağaç yaşlandıkça dallarda sarkmaya başlar.

Eşme Ayvası; Yetiştiriciliği son yıllarda Marmara bölgesinde yaygınlaşmıştır. Orta – iri, iri, yuvarlak geniş karınlı, sapa doğru daralır. Meyve eti gevrek sulu, mayhoş, boğucu değildir. Sofralık değeri yüksektir. Uygun koşullarda Şubat – Mart’ a kadar saklanabilir.


Şekergevrek : Meyve iri düzgün şekilli, karın tarafı şişkin, sap ve çiçek çukuruna doğruna doğru dardır. Meyve kabuğu ince, gevrek, sulu ve hafif mayhoştur. Ekim ayının ilk haftasında hasat edilir.

Altın : Meyvesi çok iri ve sap tarafında belirgin boyun vardır. Kabuk koyu sarı renkli, üzerinde parçalı pas lekeleri bulunur. Meyve eti altın sarısı renkte, az sulu fakat boğucu değildir.

Tekkeş : Meyveleri iri, gösterişli, ince kabuklu, gevrek, sulu, mayhoş ve verimli bir çeşittir. Meyve kabuğu parlak sarı renkli, ince tüylü ve meyve eti gevrektir.

Bu çeşitlerin haricinde; Havan, Gördes, Beyaz, Viranyadevi, Bencikli çeşitlerimiz bulunmaktadır.

MORFOLOJİK VE BİYOLOJİK ÖZELLİKLERİ

Morfolojisi

Habitüsü ; Çalı şeklindedir. Tek gövdeli olduğunda 6 – 8 m boylanabilir. Gövde kısadır. Yüzlek ve saçak köklüdür.
Dallar ; Elma ve armutta olduğu gibi özel meyve dalları yoktur. Genç dallar sık keçe gibi tüylü, sarı yeşil, yaşlıca dallar, seyrek keçe gibi tüylü kahverengi – yeşildir.
Tomurcukları ; Tomurcuklar küçük, tüylü ve birkaç pulla örtülüdür. Çiçek tomurcukları, karışık yapıda olup, hem sürgün hem de çiçek oluştururlar, meyve dalcıklarının ucunda meydana gelirler. Her tomurcuktan bir çiçek meydana gelir. Sürgün tomurcuklarından ise sadece sürgünler oluşur.
Yapraklar ; Yumurta veya geniş elips şeklindedir. Koyu yeşil kenarları dişsiz, genç yapraklarda sap kanatçıklıdır.
Çiçekler ; Rosacaea tipinde olup, 5 çanak ve 5 taç yaprak vardır. Çanaklar, meyve üzerinde kalır. Taç yapraklar pembe – beyaz veya beyazdır. Stamen 15 – 20, yumurtalık 5 karpellidir.
Meyve ; Elma ve armut grubundan olup (pome) yalancı meyvedir. İri üzeri az veya çok havlıdır. Eti sert veya gevrek, sulu veya boğucudur, güzel kokuludur. Çekirdek ters yumurta şeklinde, üzeri yapışkan ve çok sayıdadır. Meyvede yüze kadar çıkar.

Döllenme Biyolojisi

Kültür çeşitlerinin çoğu kendine verimli olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle tek çeşitten kapama bahçeler kurulabilmektedir. Kromozom sayısı n=17 dir. Bu türde triploidiye rastlanmamıştır .

EKOLOJİK İSTEKLERİ

İklim
Ayvalar için en iyi iklim mutedil deniz iklimidir. Bununla birlikte ayvaya memleketimizin deniz ikliminden çok uzak olan yerlerinde, mesela iç anadolu illerimizde de çoklukla rastlamaktayız. Ancak bu gibi yerlerde ayvanın yetişmesi uygun yöneylere ve vadi içlerine bağlı kalmaktadır.
Ayva ağacı Türkiye şartlarında armut kadar kış soğuklarına dayanıklıdır. Bu meyve türünün kış soğuklanma isteği elma ve armutlara göre daha azdır (Özbek, 1979). Çiçeklerin o yılda büyüyen sürgünlerin ucunda meydana gelmesi nedeniyle özellikle soğuk yerlerde geç çiçek açar. Sıcak iklimlerde eriklerle birlikte çiçeklenir. Çok rüzgarlı yerlerde iyi yetişmez. Dallar kırılır. Fazla meyve dökümü olur. Yaprak ve meyveleri sclerotinia’ ya (mumya) karşı hassastır. Fazla yağışlı yerlerde ürün tehlikeye girer .

Toprak
Kumlu tınlı, geçirgen sıcak topraklarda yetişir. Kökleri yüzlek olup çok derine gitmediğinden toprağın fazla derin olması şart değildir. Ancak bu hiçbir zaman boğucu nem şartları ile bir araya gelmemelidir. Soğuk ve nemli topraklarda meyveler odunumsu bir hal alarak kaliteleri düşer. Ayvaya anaç olarak alıç kullanıldığı takdirde o zaman bunu kuru kumlu topraklarda da yetiştirmek mümkün olursa da genellikle bu gibi durumlarda ağaçların büyümesi zayıf ve verimi düşüktür.

YETİŞTİRİCİLİĞİNİN TEKNİK ÖZELLİKLERİ

Ayvanın Çoğaltılması ve Anaçları

Ayva çeşitlerinin autogam olmaları bu türde tohumla üretme imkanını sağlarsa da, türün vegetatif olarak da kolaylıkla üretilmesi yüzünden kültür çeşitlerinin çoğaltılması geniş ölçüde çelik, dip sürgünü veya bazı durumlarda aşı ile olur.
Aşı yapma zorunluluğu olan durumlarda durgun göz aşısı tercih edilir.
Ayva ayva anacı üzerinde düzgün gelişirse de alıç üzerinde büyümesi yavaş ve zayıf olur. Aşı yerlerinde ve kalem tarafında daima bir şişkinlik meydana gelir.

Ayva Bahçesi Tesisi

Dünyanın hemen her tarafında kapama ayva bahçelerine pek az rastlanır. Memleketimizde de yalnız sapanca gölü kenarında Eşmede ve bir de İzmir’ de kapama ayva bahçeleri vardır.
Kapama ayva bahçeleri kurarken tek gövdeli olarak yetiştirilecek ağaçlar arasında 3 – 4 m aralık ve mesafe bırakılır ve genellikle dikim kare şeklindedir.
Dik dörtgen dikimde 4×5 veya 5×6 m aralık ve mesafelerle dikilirler. Verilecek olan aralık – mesafeler toprak tipine ve yetiştirme sistemine göre değişiklik gösterir. Dikim budaması yapılan fidanlar aşı yeri toprak üzerinde kalacak şekilde ılıman iklimlerde Kasım – Ocak ayları arasında dikilmeleri tavsiye edilir. Daha soğuk olan bölgelerde ise fidan dikimi Şubat ve Mart aylarında yapılmalıdır. Yetiştiriciliği yapılan ayva çeşitlerinin çoğu kendine verimli olduğu için tek bir çeşitten kapama ayva bahçesi kurulabilir. Fakat düzgün şekilli meyveler elde etmek için mutlaka tozlanma ve döllenmeye ihtiyaç bulunmaktadır. Bunun için çeşit karışımı yapmakta fayda vardır. Dikim sırasında bahçede sağlıklı bir tozlanma ve döllenme için mutlaka aynı dönemde çiçek açan çeşit karışımlarına yer verilerek bahçe kurulmalıdır. Aksi takdirde iklimsel olayların olumsuz gittiği bazı yıllarda meyve tutumu oranlarında ciddi düşüşler yaşanır.

Bakım

Toprak İşleme ; Kapama ayva bahçelerinde toprak işlemesi yapılırken dikkat edilecek en önemli nokta toprağı derin sürmekten kaçınmaktır. Ayva kökleri yüzlek ve toprak yüzüne yakındır. Sürme derin yapılırsa kökler çok fazla kesilerek ağaçlar bundan zarar görür. Bahçelerin biri baharda biri de yaz başlarında sürülmesi yeterlidir. Bu sürmeden sonra bir örtü bitkisinin ekilmesi çok faydalı olur.
Örtülü toprak işlemede bahçede herhangi bir toprak işlemesi söz konusu değildir. Sadece aşırı boylanmış olan otlar biçilir veya özellikle ağaç altlarında yabancı ot ilaçları ile düzenli bir mücadele yapılır. Yarı-örtülü veya geçici örtülü toprak işlemede ise bahçede toprak işlemenin uygun olduğu ilkbahar ve yaz aylarında işleme yapılır. Sonbahar ve kış aylarında ise bir kez toprak işleme yapılır veya hiç yapılmaz. Özellikle genç bahçelerde yabancı ot ilacı kullanırken dikkatli olunmalı ve ağaç gövdeleri ilacın etkisinden korunmalıdır. Aksi takdirde genç ağaçların gelişmesi bundan olumsuz etkilenir.

Sulama ; Kapama ayva bahçelerinde yazı kurak geçen yerlerde, mesela Orta Anadolu’ da olduğu gibi, yazın sulanır. Ağaçların sağlıklı bir gelişme gösterebilmesi, düzenli ve kaliteli meyve elde edebilmesi için mutlaka sulamaya ihtiyaç vardır. Sulama sırasında aşırı sudan ve sulama suyunun ağacın gövdesine değmesinden kaçınılmalıdır. İmkanlar ölçüsünde damlama veya mini-yağmurlama sistemleri kurulmasında fayda vardır. Salma ve karık sistemi sulamalardan mümkün olduğunca kaçınılmalıdır.Su bulunmayan yerlerde ayva bahçeleri ancak yeterli yağış alan ve yağışların iyi dağılmış olduğu yerlerde kurulabilir.

Gübreleme ; Tüm meyve bahçelerinde olduğu gibi ayva bahçelerinde de dengeli ve düzenli bir gübreleme yapmak için mutlaka her yıl toprak ve üç yılda bir yaprak analizleri yapılmalıdır. Yapılan analizlerin sonucuna göre de bahçenin gübre ihtiyacı belirlenmelidir. Verilecek olan kimyasal gübreler ağaçların taç iz düşümü içersine ama asla gövdeye ve köklere temas etmeyecek şekilde uygulanmalıdır. Bitkinin daha fazla ihtiyacı olan makro elementler hemen her yıl mikro elementler ise ihtiyaca göre verilmelidir. Ayrıca toprağın organik madde miktarına göre de organik gübrelemeye önem verilmelidirAyvanın kökleri derine gitmediğinden besin maddelerini belli kalınlıktaki topraktan almak zorunluluğundadır. Bu nedenle toprağın bu kısmının besin maddelerince zengin tutulmasına çaba gösterilmelidir. Her üç dört yılda bir dönüme üç dört ton çiftlik gübresi verilmesi çok faydalıdır. Ayrıca azotlu gübrelerle iyi bir destek ister.

Budama ; Ayva yetiştiriciliğinde budama olayına fidanın alınması ile başlanır. Budamada daha çok ayvanın doğal büyüme şekline yakın olan Goble (Vazo, Kase) veya bu şeklin değiştirilmiş varyasyonlarının kullanılmasında (uygulama kolaylığı bakımından) faydalar vardır. Gövde alçaktan taçlandırılır ve ileriki yıllarda da uç almalarla tacın daha fazla yükselmesine meydan verilmez. Ancak uç almalarda gereğinden çok kesme yapılmamalıdır. Çünkü meyveler sürgün uçlarında oluşur ve çok uç alınırsa ağaç tamamen meyvesiz kalabilir.
Özellikle daha sıcak iklimlerde doruk dallı şekle yakın (yıllar ilerledikçe doruk-dal hakimiyeti kayboluyor) bir sistemin uygulanmasında fayda vardır. Ayva düzgün bir taç teşkil eder. Onun için başlangıçta taçlandırma iyi yapılırsa sonraki yıllarda fazla budamaya ihtiyaç kalmaz.

Goble (Vazo ) Şekli Doruk Dallı Sistem


MEYVE İŞLERİ

Derim

Ayva meyvelerinde olgunluk meyve kabuğu yeşil rengin sarıya dönmeye başlaması ve havlı çeşitlerde bu havın kolayca silinmesiyle anlaşılır. Erken toplanan meyveler çoğunlukla susuz, tatsız ve boğucu olur.
Ayvalar el ile ve bir makas veya bıçak yardımıyla toplanır. Meyve dalcıkla birleştiği yerden kesilerek ayrılır. Toplama sırasında meyvelerin zedelenmemesine özel olarak dikkat edilmelidir. Ayva meyveleri görünüşte sert ve bu nedenle basınçlara karşı dayanıklı hissini verirse de gerçekte böyle değildir. Meyve eti çabuk zedelenir. Zedelenen yerler kararır ve buralardan çürümeye başlar. Bu nedenle gerek toplamada ve gerek bundan sonraki ellemelerde çok dikkatli olmak gerekir.
Toplama için meyvelerin üzerinin nemli olmadığı bir zaman seçilir ve genellikle derim bir ağaçta bir defada yapılır.

Ayvaların Depoda Saklanması

Ayvalar derimden sonra soğuk hava depolarında 2 – 3 ay saklanabilir. En uygun saklama sıcaklığı 1,5 OC, en iyi hava nispi nemi de % 75 – 80 dir.
Ayvalar saklama sırasında öteki meyvelerle bir arada tutulmamalıdır. Ağır olan kokuları öteki meyvelere sinerek onların tatlarını bozabilir.