Alınabilirliğini Sınırlayan Faktörler
Besin Maddelerinin Alınabilirliğini Sınırlandıran Faktörler
Besin maddelerinin bitkilere yarayışlılığını azaltan, diğer bir ifade ile, alınabilir besin maddeleri miktarını sınırlandıran pek çok kimyasal, fiziksel, biyolojik toprak koşulları vardır. Bu koşulları bilmek ve bu koşullardan özellikle etkilenen besin elementlerinin hangileri olduğunu tanımak, toprağımızın doğru kullanılması, en iyi ürünü elde edecek önlemlerin saptanarak uygulanması bakımından oldukça önemlidir.
Besin maddelerinin bitkilere yarayışlılığını sınırlandıran etmenleri dört grup altında toplamak mümkündür. Bunlar;kimyasal faktörler, fiziksel faktörler, biyolojik faktörler ve iklim faktörleridir. Aşağıda her gruba giren faktörler ayrı ayrı verilmiş olmakla birlikte, bazı faktörler birden fazla gruba sokulabilecek niteliktedir.
1. Kimyasal faktörler
-Toprak pH’ının yüksek olması
Fosfor, Azot, Potas, Magnezyum, Demir, Çinko, Mangan, Bakır, Bor noksanlıklarına sebep olur.
-Asidik toprak koşulları (düşük toprak pH’ı)
Fosfor, Azot, Kalsiyum, Magnezyum, Potasyum, Çinko, Molibden, Bakır noksanlıkları yaratabilir
-Besin elementlerinin birbirine antagonistik etkileri :
Besin elementleri arasındaki antagonizm, bir besin elementinin, başka bir elementin alınabilirliği üzerine olumsuz etki yapması anlamına gelir. Toprakta çok yüksek miktarda bulunan bir elementin diğer bazı besin elementlerinin bitkiye yarayışlılığını olumsuz yönde etkilediği pratikte çok rastlanan bir durumdur. Örneğin kireci yüksek topraklarda yetiştirilen demir noksanlığına duyarlı bitkilerde kaçınılmaz olarak ortaya çıkan demir noksanlığı buna iyi bir örnek teşkil eder. Aynı şekilde, kalsiyum fazlalığının neden olduğu potasyum ve
2. Toprağın fiziksel özellikleri
Toprağın fiziksel özellikleri besin maddelerinin alınabilirliğini sınırlandırarak beslenme bozukluğuna neden olabilir. Örneğin toprağın sürekli aynı derinlikte işlenmesi sonucu oluşan ve adına pulluk tabanı denilen oldukca sert toprak katmanı, bitki köklerinin alt toprak katmanlarına ulaşmasını engellediklerinden besin alımını azaltırlar. Aynı şekilde kötü toprak strüktürü, bitki köklerinin geniş bir toprak kesimiyle temasta bulunmasını engellediğinden bitkinin topraktaki besin elementlerinden yeterince yararlanmasını önler.
Tarım topraklarının kötü fiziksel özelliklere sahip olmaları, çoğu kez yanlış amenajman pratiklerinden ileri gelmektedir. Strüktür bozulması ve toprağın sıkışması (kompaksiyon) tamamiyle bilgisizce yapılan toprak işlemelerinden ve yine bilgisizce uygulanan kimyasal gübrelemeye bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Aşırı sulama da toprağın havalanmasını önleyerek bitkilerde beslenme bozukluklarına sebep olur.
Toprağın kompaksiyonu nedeniyle olsun veya kötü strüktür oluşumu nedeniyle olsun veyahutta fazla su nedeniyle olsun, toprakta oksijen yetersizliği bitkilerin besin alımını engeller ve beslenme bozuklukları yaratır. Islaklık ve havasızlık kimi besin maddelerinin ise çözünürlüğünü artırarak toksisite yaratabilmektedir. Buna en iyi örnek, su altında kalan topraklarda mangan çözünürlüğünün artarak bitkide mangan seviyesinin toksik düzeylere çıkmasıdır.
Toprakta oksijensizlik bitkilerde büyüme hormonlarının miktarının da azalmasına neden olarak bitkilerin gelişmesini engellemektedir. Toprağın iki gün su altında kalması ile bitkideki sitokinin seviyesinin yarıya indiği, dört gün su altında kalma halinde ise bu hormonun üçte bir düzeyine indiği ve buna bağlı olarak da bitki boyunun kısaldığı ve kloroz ortaya çıktığı tespit edilmiştir (Bergmann, 1992).
3. Biyolojik faktörler
Bitki besin elementlerinin bitkiler tarafından alınmasını güçleştiren veya engelleyen, dolayısıyla bitkilerde beslenme bozukluğu görülmesine neden olan birtakım biyolojik faktörler de vardır. Bunlardan en önemlisi bitkilerde hastalık yapan virüs, mantar, bakteri gibi zararlı mikroorganizmalar ve bitki zararlılarının etkileridir. Bitki hastalık ve zararlılarının etkileriyle bitkinin yapraklarında ve diğer organlarında görülen renk ve şekil bozukluklarının bitki besin maddeleri noksanlıklarından ileri gelen simptomlara benzediği ve bu iki grup simptomun karıştırılmaması için dikkat edilmesi gerektiği, bitki besleme ve bitki koruma ile ilgili kitaplarda öteden beri yer almaktadır. Esasen çoğu kez bu iki grup simptomun birbirine benzemesi her ikisinin de aynı nedene dayanıyor olmasındandır ki bu neden bitkinin yeterince beslenememesidir. Zira bitki hastalık ve zararlılarının etkileriyle bitki besin absorbsiyonunda etkisiz kalmaktadır. Bitki hastalık ve zararlıları içerisinde, köklere zarar verenlerle (örneğin nematodlar) toprak seviyesinde gövdeye zarar verenler, bitkilerin besin absorbsiyonu üzerine en kötü etkiyi yapanlardır.
Bitkilerde besin elementi noksanlıklarına neden olan diğer biyolojik faktörler arasında, toprakda yaşayan diğer canlıların besin maddesi için bitkilerle rekabeti ve toprak solucanlarının yetersizliği de önemli sayılabilir.
Besin elementi için bitkilerle rekabet eden toprak canlıları, daha çok, yabancı otlar ve mikroorganizmadır. Bu canlıların toprakta bulunan besin elementlerini kendi ihtiyaçları için kullanmaları, kültür bitkileri için noksanlık yaratabilmektedir. Bu durum bütün besin elementleri için söz konusu olmakla beraber azot için daha önemlidir. Toprak mikroorganizmaları, özellikle C/N oranı geniş taze organik materyalin toprağa verilmesi halinde, azot ihtiyaçlarını toprakta mevcut azottan karşılamak için bitkilerle büyük rekabete girerler. Yanmamış çiftlik gübresinin toprağa verilmesinden sonra kültür bitkilerinde görülen zararların bir bölümü de bu nedenledir.
Toprak solucanları toprak strüktürünün geliştirilmesinde önemli rol oynarlar. Toprak strüktürünün gelişmesi ise bitki köklerinin besin elementlerine ulaşmasını kolaylaştırır. Bu nedenle toprak solucanlarının sayısının az olması, strüktür gelişmesinin gerilemesine ve besin alımının azalmasına neden olur. Solucan populasyonunu artırmanın en iyi yolu toprağa ahır gübresi vermektir.
4. İklim faktörleri
Besin elementlerinin alınabilirliğini etkileyen iklim faktörleri yağış, sıcaklık ve ışıklanmadır. Yeterli sulama imkanı olmayan bölgelerde yaşanan yağış yetersizliği nedeniyle toprakta su miktarı azalır. Toprakta su miktarının azalması ise besin elementlerinin çözünürlüğünü azalttığı için besin alımı azalır. Gerçekten de pratikte kuraklığı izleyen zamanlarda birçok bitkide çeşitli besin elementlerinin noksanlıkları görülmektedir. Su yetersizliği aynı zamanda bitkilerin kök sisteminin gelişmesini zayıflattığı için dolaylı olarak da besin noksanlıklarına sebep olur. Öte yandan fazla yağış birçok besin elementinin yıkanma ile kaybına neden olduğu için bitkilerin besin noksanlığı çekmesine neden olur. Fazla yağışın beslenme bozukluğu yaratmasının bir diğer nedeni ise, fazla yağış nedeniyle toprakta oluşan oksijensiz koşulların bazı besin elementlerinin alınmasını engellemesidir.
Hava ve toprak sıcaklığının düşük olması da bitkilerde beslenme sorunları yaratır. Düşük sıcaklık bitkide fizyolojik prosesleri yavaşlattığından besin elementlerinin bitkiler tarafından absorbsiyonu düşer. Düşük toprak sıcaklığı ise toprağın gerek organik, gerekse mineral fraksiyonundan mineralizasyonla besin elementi kazanılmasını yavaşlatır veya durdurur. Düşük toprak sıcaklığı ayrıca kök gelişmesinin de gerilemesine neden olduğu için besin alımını azaltır.